Blog

  • Meşhed Ve Kom Ziyareti

    Meşhed Ve Kom Ziyareti

    Holy Shrine of Imam Hossain in Iraq
    türbe ziyareti

     

    2014-2015 yıllarıydı. Kızımla beraber Meşhed ve Kom ziyareti yapmıştık. Bu bizim ilk türbe ziyaretimizdi. Kafilede ki diğer yolcular bizden daha tecrübeliydiler. 

     

    İmam Rıza’nın ziyaretine gitmeden önce, İmamın türbesini rüyamda görmüştüm. Rüyam da türbeye elimi değdiriyordum. Elimi sürdüğüm yer de 3 damla su vardı. Bu neydi acaba? Yoksa insanların elinin teri miydi? Türbenin başka yerinde böyle bir şey yoktu.

     

    İran’a gelip, Hz. Masumeyi ziyaret ettikten sonra, sıra İmam Rıza’ya gelmişti. Türbeyi ilk ziyaret ettiğim de, rüyamda gördüğüm haremin tıpatıp aynısı olduğunu gördüm. Ve ilginçtir ki, türbeyi dokunduğum tarafta bir damla su vardı. Diğer taraflara baktım böyle bir şey yoktu. Bunun anlamı ne olabilirdi ki? Belki de bu üzüntülerimin, sıkıntılarımın azalacağına işaretti. 

    Gerçekten de ziyaretten döndükten sonra bir çok üzüntülerimin azaldığını, işlerimin yoluna girdiğini gördüm. Gerek İranda ki, gerekse İran dışında ki, Şii müslümanlar, mukaddes türbe ziyaretlerine çok önem verirler. Meşhed ve Kom ziyareti de çok önem verilen bir çeşit dini ritüellerden biridir.

    Meşhed ve Kom ziyareti Yapmanın Mucizeleri

    Bazen sırf kendilerini iyi hissetmek için, bazen dertlerini, imam Rıza’ya,  Hz. Masume’ye dökmek için, bazen de şifa bulmak için bu mübarek insanları ziyaret ederler. Sanki canlıymış gibi onlarla konuşurlar, selam verirler, yardım isterler. Fizik ötesine inanmayanlar buna saçmalık diyebilir. Ancak en iyi doktorların, en iyi hastanelerin aciz kaldığı bazı hastalar buralar da şifa bulmuştur. Ve insanlar bu gerçekleri gözleriyle görmektedir. Buralar duaların kabul edildiği yerlerdir. Bu mukaddes mekanlar, öncelikle, eğitimli, liyakatli insanların uğrak yeridir.

    Türbe ziyaretlerine aşina olan bir kaç tanıdığım, bana daha gitmeden önce; bu uğur da yaptığın bütün harcamalar, sana misliyle geri dönecek demişlerdi. Birkaç yıl öncesine kadar, evim  de hediyelik eşya ( mozaik mumluk, lamba ) yapıp toptan satıyordum. Artan enflasyon, turistik yerlere yapılan saldırılar vb. sebeplerden işim birden durmuştu. Bir çok büyük şirketler bile kapanmıştı. İran’dan döndükten sonra eski müşterilerim bir bir beni arayıp ürün istemeye başladılar. İstedikleri kadar ürünleri hazırlayıp onlara verdim.

     Tur sahibi benden iki katı para almıştı. Kızımla beraber, 1200 euro ödemiştik. Halbuki 700 euro yeterliymiş. Gerçekten de yaptığım ödeme kadar para bana geri dönmüştü. Sonra işler bıçak gibi kesildi ve bir daha eskisi gibi olmadı. 

    Meşhed ve Kom ziyareti yapanlar, önce Kom da ki İmamın kardeşi olan Hz. Masumeyi ziyaret ederler. Çünkü 8. imam Rıza (A.S)’’ eğer beni ziyaret edecekseniz, önce kız kardeşim Hz. Masumeyi ziyaret etmelisiniz.’’ diye emir buyurmuşlardır. 

    Ben ve 16 yaşında ki kızım bu ziyaret kültürüne yabancıydık. Ehli sünnet mezhebine bağlı iken, Türkiye’deki bazı türbeleri ziyaret etmiştim. Sünni müslümanlar gibi, sadece Suudi Arabistan’daki hac ve umre ziyaretlerinin yapıldığını zannediyordum. İlk başta amacım, İran’a turistik ziyaret yapmaktı. Ancak türbe ziyaretlerine götüren bir rehberle karşılaşınca, bu mübarek şahısların haremine gitmeye karar verdim. 

    Kafiledekiler rahat bir şekil de Meşhed ve Kom ziyareti yapabilmek için türbeyi  geceleyin, geç vakitlerde ziyaret ediyorlardı. Benim uykum daha ağır olduğu için onlara, çoğu kere iştirak edemiyordum. Ve her gittiklerinde hüzünlenip, gözyaşı döküyorlarmış. Ben ise onlar gibi ağlayamıyordum. Çünkü Ehli Sünnet mezhebinden, Caferi mezhebine yeni geçmiştim. Ve imamların dramatik hayat hikayelerini detaylıca bilmiyordum. Bir din adamı; ‘’türbelerde ağlama mecburiyeti yoktur’’ demişti. 

    Restorantta Unutamadığım Bir Anı

    İran’a sıcak bir zaman da gitmiştik. Komdayken 5 gün öğrenci evinde kalmıştık. Meşhed de ise 5 gün otel de kaldık. Her yemekten sonra bize mutlaka kavun getiriyorlardı. Ağır İran kebabını yedikten sonra bile midemin rahatladığını hissediyordum. Halbuki Türkiye’de iken okuduğum ( Şifalı Bitkiler Ve Emraz ) kitapta; ‘’kavunu, karpuzu mutlaka aç karnına yemekten önce yiyin’’ yazıyordu. ‘’Böyle yaparsanız, kavun veya karpuz midenizi, bağırsaklarınızı temizler’’ yazıyordu. O dönem de İran’a 4 defa gidip gelmiş olan bir genç bayan; ‘’yemekten hemen önce kavun, karpuz yemek, felç yapar’’ demişti.

    Aman Allahım!! ben de eskiden beri sağlık için yemekten hemen önce kavunu veya karpuzu yemeye gayret ediyordum. Allah’a şükürler olsun ki rabbim bana çoğu kere böyle yemeyi  unutturuyordu. Kitabın yazarının adını unuttum fakat soyadı;  Pamuktu. Elbette ki Orhan Pamuk değildi. 

    Meşhed ve Kom ziyareti yaparken, dikkatimi çeken şeylerden biri de; eğer insanlar anlaşamayıp kavgaya tutuşsalar, hemen bir din adamını çağırırlardı. o da aralarını uzlaştırmaya çalışırdı. Eğer başarılı olamazsa, o zaman bir polis çağrılırdı. Orda, 10 gün boyunca 2 kavgaya şahit olmuştum. Bizim kafileden biri iki defa kavgaya sebep olmuştu. Birinde haksız, birinde haklı çıkmıştı.

    İran çok huzurlu bir ülkeydi. Özellikle Kom ve Meşhed gibi dindar kesimin yaşadığı yerler daha huzurluydu. 

    İran da herşey çok ucuzdu. Uzun yıllar süren acımasız ambargolar, yaptırımlar, İran parasının değerini bayağı düşürmüştü. Bu ambargolar, İran’ın, ezilen halklara maddi ve manevi destek olmasının bir sonucuydu. İran geçmişe göre çok daha güçlü. Ve esas gücünü, darbe yemiş ekonomisinden ziyade Meşhed ve Kom ziyareti yapan, imanlı halkından almaktadır. 

     

  • Karaciğer Rahatsızlığı ve Uykunun Önemi

    Photo by Antoni Shkraba on Pexels.com

    Karaciğer, vücudumuzun en önemli hayati organlarından biridir. Karaciğer rahatsızlığı hayati tehlikeye sebep olabilecek bir hastalıktır.

    Karaciğerin yaşamsal faaliyetlerinin düzenli olarak devam edebilmesi için bazı önemli hususlara dikkat etmek lazım. Önemli hususlardan biri de uykudur. 

    Başlıca Karaciğer Rahatsızlığı Nedenleri

    Özentisiz, sağlıksız bir yaşam tarzı sonucunda bazen karaciğer de de rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Viral enfeksiyonlar, aşırı alkol tüketimi ve genetik faktörler, karaciğer hastalıklarına yol açan faktörlerdir. Hepatit, siroz ve alkolik karaciğer hastalığı, bilinen karaciğer hastalıklarındandır.

    Karaciğer Rahatsızlığı ve Tedavisi

    Dr. Sayed Banny Hashemy İstanbul da Tayder Derneğinde verdiği seminer de, karaciğerin sağlığı için uykunun öneminden bahsetmektedir. Doktor Banny Hashemy diyor ki, gece en geç saat 11′ de uyumalı. Geceleyin saat 11, karaciğerin dinlenme vaktidir. Bu saatte karaciğer vücudun hayati faaliyetlerini yeniler. O zaman gece uykusunu ciddiye alın. Gece mutlaka saat 11 de uyku da olun. 

    Gece saat 11 de karaciğer, aynı zaman da büyüme hormonu da salgılar ki, bu yetişme çağındakiler için çok önemlidir. Eğer uyanık kalınırsa karaciğer dinlenemediği için büyüme hormonu salgılayamaz.

    Gece saat 11den sonra 90 dakika büyüme hormonu salgılaması için zamanımız var. Yani en az 90 dk. uyku uyumak şart. Saat 11 ila 12.30 arası uyku da olmak, yetişkinlerin boyunu uzatmaz. Fakat karaciğer, bu saatler de vücudun hayati işlevini yenilediği için yetişkinler içinde çok büyük bir fayda sağlar. 

    Yine doktor Sayed Banny Hasemy diyor ki; Sabahları elma ve kereviz suyu içerlerse, bütün karaciğer rahatsızlıklarından kurtulurlar. Bu karışıma eğer limon ve maydanoz eklenirse, bu tamamen karaciğeri temizler. Karaciğer yağlanması siroz, bu yöntemle iyileşir.

    Dikkat Etmemiz Gereken Faktörler Nelerdir?

    Karaciğer rahatsızlığı, kişiye göre değiştiği için beslenme planının her hasta için farklı olmasını neredeyse zorunlu kılar. Ancak, geceleyin belli saatler de uyku da olmak, sağlıklı bir beslenme planına uymak, düzenli egzersiz yapmak, bütün hastalıkların tedavisi için genel bir kaidedir. Bununla beraber ideal kiloya ulaşmak da, İyileşmek  için gerekli olan unsurlardır.

    Kaynak: Tayder Derneği, Sayed Banny Hashemy, Seminer notları. Tarih: 2017, Istanbul

     

     

  • Boğaz Enfeksiyonu

    Photo by Ron Lach on Pexels.com

     

    Boğaz enfeksiyonu, virüslerin veya bakterilerin sebep olduğu bir sağlık sorunudur. Yutkunma zorluğu, ağrı ve halsizlik gibi belirtileri gösterir.

    Bu rahatsızlığın tedavisi zor değildir. Bazen hasta iyi bir bakım ile evde kendi kendine iyileşebilir. İltihaplanmaya neden olan enfeksiyon, kişiden kişiye temas yoluyla, salgılar aracılığıyla ve tükürük ile bulaşır.

    Boğaz Enfeksiyonu Nasıl Geçer?

    Boğaz iltihabını tedavi edebilmek için öncelikle hastanın  hangi sebeplerden dolayı bu rahatsızlığa yakalandığını öğrenmek gerekir. Hastaneler de genel de hastalara ağrı kesiciler, antiviral, antibiyotik ilaçlar verilmektedir. Geleneksel ve İslami tıp doktoru olan Sayed Banny Hashemy ise Tayder Derneğin de verdiği seminerde şu tavsiyeler de  bulunmuştur.

    • Adaçayı bol bol içilecek(ama çay gibi fokur fokur kaynamayacak. Aksi takdirde toksik etki gösterir. Yani fincana önce bir miktar adaçayını koy, üstüne kaynar su dökülecek. Biraz bekledikten sonra demlenmiş olarak  adaçayı içilecek)
    • Bal ve sirke karışımıyla gargara
    • 1 tatlı kaşığı beyaz zaçı önce biraz ez sonra  yarım bardak suda karıştır ve gargara yap
    • Cevizin yeşil kabuğunu suda kaynat. Sonra bal ilave edin. Onu hem boğaza sürün hem de onunla gargara yapın. Bu en etkili ilaçtır. Mucizevi bir etkisi vardır.
    • Karabaş otu tohumunu hem gargara yapın hem de çay şeklinde tüketin. (Eğer yeşil ceviz kabuğu yoksa bu ilacı kullanın) Aynı zaman da boğaza da kekik yağını sürün.
    • Geceleyin kafanın üst gerisine susam ya da çörekotu yağı sürün.
    • Papatya buhuru yapın.

    Bu tedavilerden bir veya bir kaçını yapmalısınız . Aynı anda hepsini birden kendinize uygulamanız doğru olmaz. Kışın iyileşmek veya boğaz enfeksiyonu olmamak için, sıkı giyinmek ve boğazı kapatmak şarttır. Bununla birlikte soğuksu, soğuk yiyecekler yenilmemeli.

    İslami tıbba göre yoğurt, (taze sağılmış ılık süt hariç) süt, çoğu yaz sebze ve meyveleri de soğuktur. Örneğin; domates, salatalık, kavun, karpuz gibi sebze ve meyveler vücudu hem nemlendirir hem de serinletir. Oysa ki boğaz enfeksiyonu olan bir hastanın serinlemeye değil ısınmaya ihtiyacı vardır.

    Kaynak: Tayder Derneği, seminer notları. Yer: İstanbul, tarih: 20217

  • Beyinde Damar Tıkanıklığı

    alternatif tıpın düz fotoğrafı
    Fotoğraf: Nataliya Vaitkevich, Pexels.com’da

     

    Beyindeki damar sistemi beyinde meydana gelen ciddi bir gelişmedir. Beyin ve kalpte ortaya çıkan damar tıkanıklıkları, ağır komplikasyonlara yol açabilmekte, hayati tehlikeye sebep olmaktadır.

    Ateroskleroz adı verilen damara bağlı olarak damar plak içindedir. Bu birikim beyne giden kan miktarını azaltmaktadır. Bu durumun oluşma riski oluşur.

    Beyinde Damar Tıkanıklığı alarmları

    • Baş ağrısı
    • Bulanık ve kusma
    • Yürüme ve konuşma gücü
    • Görme ve hafıza kaybı
    • bilinç kaybı vb.
    • Bedenin bir yarısından da kolda veya bacakta kuvvet kaybı, duyumlar
    • Sara nöbetleri
    • Psikolojik Danışmanlık

    Sebepleri ve Geleneksel Tedaviler

    1. Yüksek kan basıncı
    2. çeşitli hastalıklar
    3. sigara
    4. yaşlılık
    5. Radyasyona maruz kalma
    6. Çeşitli kategori kullanımı
    7. Enfeksiyonlar, travmalar, tümörler
    8. Doğumsal, genetik, metabolik hastalık
    9. hematolojik bilimler

    Bu hastalık, Parkinson hastalığına neden olmaktadır. Bazı bilgisayarların, günün yürüdüğü zaman beyin ayaklarının kontrolünün sağlanması sağlanır. Ayaklar hızlı hızlı gidiyor. Böyle sinirlenmesi gerekiyor.

    Tedavisi: Hastaya, bal şerbeti içine 1 tatlı zencefil damlatılır. Hastanın eğer şekeri varsa, içine limon ilavesi devam edecek. Genel de kabızlık sorunu olan bu sistemler, ilaç ishal oluncaya kadar devam edecek. İshal 7 gün fazla devam ederse ilacı azaltacak. 7 gün fazla ishal sürmez, miktarındaki azalmadan faydalanmaya devam eder.

    Anadolu reçetesi: beynimiz de bakla (el dopa) adı verilen bir madde içerir. Bakla haşlanarak yenilmeli. Ve baklanın kabuğu hiç bir zaman soyulmamalı. Bakla bu şekilde yenildiğinde, hem bacak ağrısına hem de kansızlığa iyi gelir. Kan yapar. Rivayette, baklayı soymadan yemek aklını da arttırır. Bu operasyonun de melek otu ve gülper adı verilen baharatlar da kullanılıyor.

    Beyinde Damar tedavisinin başarılı olması için genel sağlık sorunlarının çözülmesi gerekir. Bunlar; Organik beslenme, spor yapmak, ideal kiloda kalma, kötü yakıtları bırakma, hafif diyet, stresten uzak bir yaşam biçimini benimsemek, düzenli uyku vb.

    Kaynak: Tayder Derneği’nin bu makalesi Hossein Heirandish ve Sayed Banny Hashemy’den seminer notlarından faydalanılmıştır. Yer: İstanbul, Bahçelievler Tarih: 2017,

     

  • Hacamat Nedir ve Nasıl Yapılır?

    Photo by Ku00fcbra on Pexels.com

    Hacamat, eski bir Çin tıbbı uygulamasıdır. Kan dolaşımını artırmak, ağrıyı hafifletmek ve genel sağlığı iyileştirmek için kullanılır. Bu kupa tedavisi, vücudun belirli noktalarına cam veya plastik bardaklar yerleştirilerek yapılır. Bu bardaklar, havanın dışarı çıkarılmasıyla bir vakum oluşturur. Bu vakum, kanın yüzeye gelmesine ve damarların genişlemesine neden olur. Bu da kan dolaşımını artırır ve ağrıyı hafifletir.

    Kupa tedavisi, birçok farklı sağlık sorunu için kullanılabilir. Bunlar arasında şunlar yer alır:

    • Ağrı
    • Sırt ağrısı
    • Boyun ağrısı
    • Baş ağrısı
    • Fibromiyalji
    • Kronik yorgunluk sendromu
    • Menstürasyon ağrıları
    • Spor yaralanmaları
    • Sinir ağrıları
    • Uykusuzluk
    • Depresyon
    • Anksiyete
    • Astım
    • Alerjiler
    • Bağırsak sorunları
    • Bağışıklık sistemi sorunları

    Hacamat, genellikle güvenli bir uygulamadır. Ancak, bazı riskleri de vardır. Bunlar arasında şunlar yer alır:

    • Çürükler
    • Kanama
    • Enfeksiyon
    • Deri tahrişi

    Böyle bir operasyon, bir lisanslı acupuncturist veya doktor tarafından yapılmalıdır. Bu, uygulamanın güvenli ve etkili olduğundan emin olmak için önemlidir.

    Hacamat Nasıl Yapılır?

    Kupa tedavisi, aşağıdaki adımlarla yapılır:

    1. Uygulama alanına bir yağ veya krem sürülür.
    2. Cam veya plastik bardaklar, uygulama alanına yerleştirilir.
    3. Bardaklar, havanın dışarı çıkarılmasıyla bir vakum oluşturur.
    4. Bardaklar, birkaç dakika boyunca yerinde tutulur.
    5. Bardaklar çıkarılır ve uygulama alanı bandajlanır.

    Operasyon, genellikle 10-15 dakika sürer. Uygulama sonrası, uygulama alanında hafif bir kızarıklık ve morarma olabilir. Bu, normaldir ve birkaç gün içinde kaybolur.

    Hacamatın Faydaları

    Bu işlem, birçok farklı sağlık sorunu için faydalı olabilir. Bunlar arasında şunlar yer alır:

    • Ağrıyı hafifletir.
    • Kan dolaşımını artırır.
    • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
    • Uyku kalitesini artırır.
    • Depresyon ve anksiyeteyi hafifletir.
    • Astım ve alerjileri hafifletir.
    • Bağırsak sorunlarını hafifletir.
    • Spor yaralanmalarını iyileştirir.

    Hacamat Kimler İçin Uygundur?

    Bazı kişilerin bu uygulamadan kaçınması gerekir. Bunlar arasında şunlar yer alır:

    • Kan pıhtılaşma bozukluğu olan kişiler
    • Kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler
    • Hamile kadınlar
    • Çocuklar

      Hacamat, eski bir Çin tıbbı uygulamasıdır. Kan dolaşımını artırmak, ağrıyı hafifletmek ve genel sağlığı iyileştirmek için kullanılır. Genellikle güvenli bir uygulamadır. Ancak, bazı riskleri de vardır. Bu uygulama, bir lisanslı acupuncturist veya doktor tarafından yapılmalıdır.

  • Kuran da Cehennem ve Gezegenler İlişkisi

    planets, space, planet
    Kuran da gezegenler ve cehennem ilişkisi

    Cennet ve cehennem yalnızca Kuran’a has bir olgu değildir. Diğer semavi dinlerde de ahirete inanış vardır.Günümüzdeki bilim adamlarının aktardıkları kadarıyla gezegenler insanların yaşamasına elverişli yerler değildir.  Allah’ın bahsettiği Kuran da cehennem ve gezegenler arasın da bir benzerlik vardır.

    Bazı Gezegenler Kuran’da Anlatılan Cehennemler Olabilir mi?

    Kimi gezegenler dünyaya oranla yüzlerce, binlerce kat daha sıcaktır. Güneşe en yakın gezegenler olan Merkür,Venüs gezegenleri bunların başında gelir,Bazı gezegenler ise güneşten daha uzak oldukları için dünyaya oranla çok aşırı soğukturlar. Neptün, Uranüs, Plüton gibi. Merkür yanmış kül olmuş bir gezegen.Venüs ise adeta dev bir ateş topu. Venüs’ün içinde devasa büyüklükte hortumlar,kasırgalar yaşanmaktadır. Venüs’ün dünyadan 100 kat daha büyük olduğu söyleniyor. Ve bu devasa büyüklükte ki gezegende yaşanan hortumlar, kasırgalar o kadar büyük, o kadar şiddetli ki (Venüs’e dikkatle bakarsanız görürsünüz.) dışından bile belli olmaktadır. Bu korkunç kasırgalar aynı zaman da zehirli gazlardan oluşmaktadır.

    Kuran da Cehennem ve Gezegenler, Venüs Ve Merkür Örneği

    Bana öyle geliyor ki, Allahu Tealanın Kuranda bahsettiği cennet ve cehennem uzayda ki gezegenler dir.   Örneğin; Duhan suresi 10 uncu ayette, Cenabı hak, ’’ Cehennemdekiler zehirli bir duman ve karanlıklar içinde kalacaklar.’’dediğinde, Venüs gezegeninden bahsediyor olmalı.

    Yüce rabbimiz başka bir ayette ise, (surenin ismini ve ayetini hatırlayamadım.) Kimi cehennemi dünyadakiyle kıyaslanamayacak kadar, dalgaları şiddetli,korkunç sesler çıkaran aşırı sıcak, kaynar, siyah katran gibi bir denizden bahsetmektedir. Burda, belki Merkür, belki de Venüs cehenneminden bahsediyor olabilir. Kuran da cehennem ve gezegenler arasında ki bağlantı detaylıca anlatılmaktadır.

    Allah ahiret hayatının sonsuz olduğundan bahsetmektedir. Yani orda ölüm yok. Tv de hepimiz görmüşüzdür. Kozmonotların uzayda asılı kaldıklarını, ayaklarının yere değmediğini. Çünkü yerçekimi yok. Yerçekimi yoksa ölüm de yoktur. Demek oluyor ki, ahiret denilen şey uzay, gezegenler olabilir.

    Ben inanıyorum ki, cennet ve cehennem var. Yeri de belli uzay. Ve insanlar orada sonsuza değin kalacaklar. Cehennemdekiler için ateş derilerini yakacak, ölmek isteyecekler ama ölemeyecekler.

    Kuran da cehennem ve gezegenler çeşit çeşittir. Bence Allah’ın en zalim kulları Venüs, Merkür gibi en korkunç cehennemlere atılacaklar. Çünkü onlar yeryüzünde, binlerce, milyonlarca insanları katlettiler. İnsanlığın ahlakını, genlerini, kimyasını, hormonlarını, gıdasını vb.bozdular.

  • Erbain Yürüyüşü ve Anılarım (2)

     Erbain Yürüyüşü , Irak türbe ziyaretlerinden sonra, İmam Hüseyin’in şehadet yıldönümünün 40’ıncı gününde düzenlenir.

    Bu yürüyüş bitmek, tükenmek bilmeyen düz bir yol da yapılır.  Bu kutsal organizasyon, Irak’ın kutsal kentleri, Necef ile Kerbela arasında olur.

    Bu Görkemli Yürüyüş Niçin Her Sene Yapılıyor?

    Zalim idareciler, insanlığın düşmanları her devir de vardır. Ve her zaman Allah’ın peygamberleri, 12 imam olmasa da zalim idarecilere karşı mücadele etmek gereklidir. Bu mücadele ruhu, Aşura merasimleri ve erbain yürüyüşüyle canlı tutulur.

    Allah tarafından hiç bir peygambere verilmeyen o ağır imtihana, eğer İmam Hüseyin katlanmasaydı, mücadele etmeyip geri çekilseydi, ondan sonra hiç kimse belki de böylesi zalimlere başkaldırma cesareti gösteremeyecekti.

    Her sene yapılan bu yürüyüş, Kerbela olayının unutulmamasını ve ezilen insanların cesaretine, umuduna güç vermesini sağladı.

    Geçmişte Neden Defalarca Erbain Yürüyüşü Engellendi?

    Bu kutsal yürüyüş bu gün bile çeşitli sebeplerle engellenmeye çalışılmakta. buna rağmen insanlar her türlü tehlikeyi göze alarak hem imamların türbesini ziyaret etmekte hem de bu kutsal yürüyüşe katılmaktadır. İnsanlık düşmanı zalim idareciler, çıkarları, iktidarları tehlikeye girebileceği korkusuyla bu yürüyüşe defalarca engel oldular.

    Dünyanın dört bir tarafından gelen İmam Hüseyin aşıkları, her sene artıyordu. Kerbela’da bulunduğumuz 2018 yılında, ziyaretçi sayısının 25–30 milyon olduğu söyleniyordu. O yürüyüşte ki hissedilen manevi atmosfer hiç bir kutsal mekan da yoktu. Herkeste Allah’ın sevgili kullarını ziyaret etmenin ve bu kutsal yürüyüşe katılabilmenin huzuru vardı.

    Yerli halk savaş koşullarına rağmen, yürüyüşe katılan İmam Hüseyin’in ziyaretçilerine ikramlar ve diğer hizmetler için elinden geleni yapıyordu. Her şey ücretsizdi. Yaptıklarına Allahın mutlaka mükafat vereceğine kalpten inanıyorlardı.

    Sonunda Erbain Yürüyüşü başladı.  Gençlerin ellerinin de sancakları, kimileri mersiyeler okuyor. Bizler de sinimize vurarak ilerliyorduk. Yol boyunca sağlı sollu yemekler, yemekler, masaj gibi diğer hizmetler bedavaydı. Hatta  bazıları çok ısrarcıydı. Çünkü böyle bir zaman da böyle bir yer de İmam Hüseyin ziyaretçilerine hizmet etmek, ikram etmek Allah katında çok sevaptı. Yol boyunca  tiyatro oynayanlar vardı. Kerbela olayını canlandırıyorlardı.

    Bu önemli yürüyüşe Vladimir Putin’in danışmanı Aleksandr Dugin ve önemli bir Hıristiyan din adamının da (adını hatırlayamadım) iştirak ettiğini görmüştüm. İnsanlıktan nasibini alan herkes İmam Hüseyin’e saygı ve sevgi beslemektedir. Çünkü İmam Hüseyin’in mücadelesi evrenseldir. Kendisini ve sevdiklerini tüm insanlığın geleceği için feda etmiştir.

     

  • Erbain Yürüyüşü ve Anılarım (3)

    Erbain Yürüyüşü ve Anılarım (3)

    İmam hüseynin şehadetinin her yıl dönümünün 40’ıncı gününde Erbain Yürüyüşü düzenlenir. Bu yürüyüş genel de Necef’le kerbela arasında yapılır.

    Adeta bir şehirden başka bir şehre gidiyorsunuz. Yol öyle uzun , düz bir yoldur. Ve her sene gittikçe artan bir ziyaretçi akınına uğrar.

    Erbain Yürüyüşü Ve Önemi

    İlk defa Irak, Kerbela’ya gittiğim de 25–30 milyon ziyaretçiden bahsediliyordu. Ve son gün de 25–30 milyon insan ufacık bir kasabaya doluyordu. Savaşa rağmen ehlibeyt mektebine bağlı Müslümanlar başta olmak üzere, dünyanın her tarafından insanlar Bu Yürüyüşe katılıyordu. Ben ilk defa iştirak ettiğim de o manevi havayı hissetmiştim.

    Gençlerin ellerin de sancaklar vardı. Ve bizler mersiyeler okuyarak, sinemizi döverek ilerliyorduk. Yol boyunca yemek, yiyecek ikramları ve masaj gibi bazı hizmetler yerli halk tarafından bedava veriliyordu. Misafirperver Irak halkı savaşa, yokluğa rağmen yiyeceğini paylaşıyordu. Bu ikram konusun da çok ısrar edenler de oluyordu. Çünkü İmam Hüseyin’in ziyaretçilerine ikram da bulunmanın ve hizmet etmenin çok büyük sevabı vardı. yol kenarların da bazen kerbela faciası ile ilgili tiyatro oyunları oluyordu. Erbain Yürüyüşü yapılırken, oynanan bu oyunlar, çok ilgi çekiciydi.

    Erbain Yürüyüşü Esnasın da Çektiğim Sıkıntılar

    Epey ilerledikten sonra bize sordular; ‘’yolun kalanını kimler arabayla gitmek ister?’’ Ben kararsızlık çekince yolun kalanını yürümek zorunda kalmıştım. Normal de yavaş yürüyen biri olduğum için herkesten geri kaldım. Sonradan gelenler beni hep geçtiler. Yaşlı değildim ama gençte değildim. Yürü yürü hiç bitmedi. Açıkçası yolun uzunluğu hakkın da bir bilgim yoktu. Hava karardı. Arapçam iyi olmadığı için derdimi kimseye anlatamıyorum. Telefonum Irak ‘a göre ayarlı da değildi. Bacaklarım da ağrılar başlamıştı. Gece 12’yi geçmiş, insanlar azalmış ve ben hala yürüyordum.

    Gerçi güvenlik açısından hiç bir korkum yoktu. Çünkü insanlar buraya Allah’ın rızasını kazanmak, onun en sevgili kulunu ziyaret için gelmişlerdi. İyi hatırlıyorum gece saat 12.30 gibi ben ancak bizim çadıra ulaşabilmiştim. Güzel bir ziyafet yapmışlardı. Benim için ayrılan yemek ise soğumuştu.

    Erbain Yürüyüşü bittikten sonra Türkiye’ye döndüğüm de bacağım da bir şey yoktu. Birkaç gün sonra ayağım da ufak bir burkulma ile bacağım sakatlandı ve ben aylarca sakat kaldım. Bunun için doktora gittim ama hiç bir ilacı kullanmadım. 3–4 ay sonra mucizevi bir şekilde iyileştim. Rabbim eskiden sağlam olan bacağımı bana geri vermişti. Savaşa rağmen bu kutsal organizasyona iştirak etmenin huzurunu Rabbim insan olan herkese nasip etsin.

  • Tarihi Erbain Yürüyüşü ve Anılarım (1)

    Tarihi Erbain Yürüyüşü ve Anılarım (1)

    Holy Shrine of Imam Hossain in Iraq
    türbe ziyareti

     Bundan 5-6 sene önceydi. Tarihi Erbain Yürüyüşü  yapmak bana da nasip oldu. Henüz acımasız, orantısız savaş devam ediyordu. Bu şartlara rağmen yine de Allah’ın kutsal kullarını ziyaret edebilmenin mutluluğu yaşıyorduk.  

     Irak’ta başta Hz. Muhammedin evlatları ve onun soyundan olan pek çok kutsal ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri vardır. Irak’a girdiğimiz yerde çadırlar kuruldu. İmkanı olmayanlar bu bedava çadırlarda konaklayabiliyorlardı.  

     Kafilemiz 3 adet otobüsten oluşuyordu. Savaş koşulları sebebiyle doğrudan İstanbul’dan Irak’a geçemedik. Önce İran’a sonra Irak’a girmek zorundaydık. Irak, savaş ve yaptırım şartlarından dolayı harabeye dönmüştü. Durumu iyi olanlar ülkeyi terk etmişti.  

     Irak Halkının Misafirperverliği 

     Savaşa rağmen, ziyaretçilerin yiyecek ve barınma  ihtiyaçları yerli halk tarafından karşılanıyordu. Sadece bize değil 25,30 milyon ziyaretçinin temel hizmetleri ücretsiz karşılanıyordu. Bu ücretsiz hizmetler sadece imam Hüseyin’in ziyaretçileri için geçerliydi. Yani bir başka İslam ülkesinde, türbe ziyareti yapanlar için böyle bir şey söz konusu değildi. Bunun böyle olmasının trajik bir hikayesi vardır. Otobüsle önce Necef’e geldik. Yürüyerek İmam Ali’nin türbesine doğru ilerledik. Böyle kutsal mekanlara, niçin hep yürüyerek gittik? Çünkü Allah bu şekilde, daha çok memnun kalır. Ufacıkta olsa, o kutsal şahsiyetlerin neler çektiğini anlamak mümkün. 

    Irak Necef te Bir İngiliz 

     Tarihi Erbain Yürüyüşü devam ederken, benim ve arkadaşlarımın gözüne bir şey takılır. 20,25 yaşlarında spastik özürlü bir genç bizim gibi göğsüne vuruyordu. O da faydalı olmak için yerde ki çöpleri topluyordu. Dikkatle bakınca bu gencin aynen İngiliz, Amerikan tipinde olduğu, belli oluyordu. Kumral, mavi gözlüydü. O genç, bu kutsal topraklar da taciz olaylarının da yaşandığını gösteren canlı bir kanıttı.  

     Beklenmedik Bir Olay 

     Yürüyüşümüze devam ettik. Bazı gençlerin elinde sancaklar vardı. Hatırladığım kadarıyla, yarım saat kadar yürüdükten sonra, bir patlama sesi duyduk. Teröristler bombayı patlattı zannettik. Sağa sola kaçıştık. Baktıktan sonra Iraklı bir genç yerde yatıyor. Meğer sancağın metal ucu alçak olan elektrik kablolarına takılmıştı. Bu nedenle Iraklı genç ora da şehit oldu. Bu olaydan sonra Tarihi Erbain Yürüyüşü mersiyelerle, göğse vurularak devam edildi. Orda mahşeri bir kalabalık vardı.  

     Eğer ki, gittiğiniz türbede gözünüz yaşla dolarsa, bu yaptığınız ziyaretin Allah tarafından kabul edildiği anlamına gelirmiş. Allaha teşekkür, türbede gözüm yaşla dolmuştu. O kutsal insanları ziyaret ederken, onların insanlığın onuru, özgürlüğü için mücadele ederken ne acılar çektiklerini düşündüler, Hep zalim idarecilerin zulmüne maruz kaldılar. Ve bu uğur da hepsi şehit oldular.  

    Irak’ın Samarra şehri ki Hz. Ali Naki’nin (AS) türbesinde fazla kalamadık. Sadece uzaktan bakıp dua edip aceleyle ayrılmak  zorundaydık. Zira orası en tehlikeli yermiş. Teröristlerin en büyük amaçlarından biri de İslam dan kalan izleri ve türbeleri ortadan kaldırmaktı.  

     Sonunda tekrar imam Ali’nin türbesi olan Necef şehrindeyiz. Ve artık son  günler yaklaştı. İmam Hüseyin’in şehadetinin 40’ıncı günü geldi. Ve ünlü ve gizlenen ve  dünya da eşi benzeri olmayan bir yürüyüş başladı. Tarihi Erbain Yürüyüşü , bu bir çeşit zulme başkaldırı yürüyüşüydü. 

     

  • Sedef Hastalığı ve İslami Tıp

    Sedef Hastalığı ve İslami Tıp

      Sedef Hastalığı ve İslami Tıpta ki Yeri

    beyaz yüzey üzerinde kırmızı kağıt kalpli tıbbi stetoskop
    Fotoğraf: Karolina Kaboompics, Pexels.com

    İslami tıpta, insan sağlığına bütünsel bir yaklaşımla benimsenir ve beden ile ruhun uyum içinde olması büyümesine inanılır. Sedef hastalığı , bu perspektifte büyümenin dış görünüşü ve ruhsal denge ile ilişkilidir. İslami tedaviler, doğal tedavi yöntemleri ve bitkisel çözümler içerir.

    Temel İlkeler

    • Sağlığı Koruma: Bedenin dengede kalması
    • Doğal Tedavi: Kimyasallardan kaçınılması
    • Hikmetli Bitkiler : Kutsal kitaplarda geçen şifalı bitkiler

    Yaygın Doğal Yöntemler

    1. Zeytinyağı
    2. Çörek Otu
    3. Bal ve Propolis
    4. İncir ve Hurma

    Bu bozulmaların, Allah’ın yarattığı doğanın insan sağlığına faydalarını vurgular.

    Sedef Hastalığı, Tanımı ve Verileri

    Sedef hastalığı , deride kırmızı ve pullu lezyonların oluşturduğu kronik bir otoimmün hastalık. Bu hastalık, epidermis karakteristiği normalden daha hızlı bir şekilde çoğalmasına yol açar. şekiller dizler, dirsekler, parlak deri, bel ve tırnaklarda görülür.

    • maya:
      • Kuru, çatlak ve kanayabilen cilt
      • Kaşıntı ve yanma hissi
      • Kalın, kırmızı cilt bölgelerinde beyaz çekilmeler
      • Tırnaklarda kalınlaşma, renk değişimi veya çukurlaşma
      • Eklem ağrıları ve şişlik

    Sedef hastalığının kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve faktörler önemli rol oynar.

    Sedef Hastalığı Ve İslami Tıpta Önemi

    İslami tıp, geçmişte çürümeye kadar çeşitli hastalıkların tedavisinde önemli bir rol oynamıştır. Sedef hastalığı da bu kapsama girer ve İslami tıpta farklı bir şekilde tedaviye alınmaya başlar. İslami tıpta sedef hastalığın önemi şu şekildedir:

    • Kur’an-ı Kerim ve Hadisler :
      • Bazı yönlerde ve hadislerde, sayıların dağıtılması teşvik edilmiştir.
    • Doğal Bitkiler ve Şifalı Otlar :
      • Çeşitli bitki ve bitkiler, şifa kaynağı olarak kabul edilmiştir.
      • Aloe vera, zerdeçal ve çörek otu gibi uygulama sedef ülkelere iyi geldiği bilinmektedir.
    • Beslenme ve Diyet :
      • Helal ve doğal besinlerin tüketiminin önemi vurgulanmıştır.
      • Bal ve hurma gibi gıdaların faydası üzerinde durulmuştur.
    • Hijyen ve Temizlik :
      • Temizlik ve hijyenin, hastalıkların önlenmesinde önemli bir yer belirtilir.
    • Alternatif Tıp ve Terapiler :
      • İslam dünyasında farklı terapi yöntemleri mevcuttur.
      • Hacamat, arıtıcı gibi azaltarak artırır.

    Kuran ve Hadislerde Sedef Hastalığı

    Kuran ve hadislerdeki hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında çeşitli bilgiler mevcuttur. İslam’da sağlık ve kazalarla manevi bir sınav olarak görülüyor. Sedef hastalığı (sedef hastalığı) özel olarak Kuran’da anılmasa da, hastalık ve tedavi konusunda genel bazı ilkeler ve Peygamberimizin tavsiyeleri mevcuttur.

    • Sabır ve Dua : Hastalara Allah’a yönelerek ilerlemeleri, yaygın olarak dua yoluyla tavsiye edilir.
    • Şifa Ayetleri : Kuran’da geçen şifa ayetlerinin okunduğunun manevi olarak desteklendiği belirtilmiştir.
    • Temizlik : Peygamberimiz, temizlik ve hijyenin sık sık vurgular, bu da cilt hastalıklarının bakımında önemli bir noktadır.
    • Doğal Tedaviler : Hadislerde bal, zeytinyağı ve siyah hardal tohumu gibi doğal olarak tüketilip faydalı olabileceği belirtilmiştir.

    İslami Tıpta Doğal Tedavi Yöntemleri

    İslami tıpta doğal tedavi yöntemleri, beslenmede bitkisel ve geleneksel tedaviler kullanılmasını içerir. Bu çerçeveler şunları içerir:

    1. Kur’an ve Dua ile Şifa

    • Kur’an Ayetleri: Şifa ayetleri okunarak hastaların ruhen rahatlaması sağlanır.
    • Dualar: Peygamber duaları özellikle tercih edilir.

    2. Siyah Üzüm Çekirdeği

    Derinin yenilenmesini hızlandırır ve kızarıklığı azaltır.

    3. Çörek Otu

    Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesiyle bilinir.

    4. Bal ve Zeytinyağı

    • Bal: Antibakteriyel özelliğe sahiptir.
    • Zeytinyağı: Nemlendirici ve antiinflamatuar etkileri vardır.

    5. Hacamat ve Sülük Terapisi

    Vücutta birikmiş olmanın atılmasına yardımcı olur.

    Bitkisel İlaçlar ve Şifa Kaynakları

    Pek çok bitkisel ilaç ve doğal şifa kaynağı sedef çiçeklerini hafifletmekte mevcuttur.

    • Zeytinyağı : Cildi nemlendirir ve sürgünleri azaltır.
    • Aloe Vera : Anti-enflamatuvar özellikleri sayesinde ciltteki kızarıklıklar ve enfeksiyonlar meydana gelir.
    • Çay Ağacı Yağı : Antibakteriyel ve antifungal özellikleri ile ciltte oksidasyonun önlenmesini sağlar.
    • Lavanta Yağı : Rahatlatıcı özellikleri ve cildin yenileyici dağılımı bilinir.
    • Gül Suyu : Cildin PH dengesini korur ve bozulmaları azaltır.

    İslam tıbbında, dua ve tevekkülde önemli bir yer tutar. Rabbine güvenmek ve bitkisel tedavilere yönelmek, bütünsel iyileşme süreci süreci.

    Beslenme ve Sedef Hastalığı arasındaki ilişki

    Sedef enfeksiyonlarının önlenmesinde beslenmede önemli bir rol oynar. İslami tıpta doğal ve sağlıklı beslenme teşvik edilir.

    • Omega-3 Yağ Asitleri : Balık yağı ve keten tohumu gibi besinlerin eklenmesi önerilir.
    • Antiinflamatuvar Gıdalar : Zerdeçal ve zencefil gibi baharatlar tüketilmelidir.
    • Meyve ve Sebzeler : Özellikle antioksidan açıdan zengin besinler tercih edilmelidir.
    • Tam Tahıllar : Beyaz ekmek ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalı, tam tahıllı ürünler tüketilmelidir.
    • Su Tüketimi : Bol su seviyesinde nem seviyesini koruyarak hastalık riskini azaltır.

    Alternatif Tıp ve İslami Yaklaşımların Birleşimi

    Alternatif tıp ile İslami yöntemler arasında bir uyum bulmak mümkündür. İslami tavsiyelerde geçen bazı bitkisel ve doğal tedavi yöntemleri, modern alternatif tıp uygulamaları ile örtüşmektedir. Özellikle sedef hastalığı için önerilen bazı doğal anormallikler şunlardır:

    • Bal ve Propolis : Antimikrobiyal özellikleri sayesinde ciltteki iltihapları gösterir.
    • Zeytinyağı : Cildi nemlendirir ve sürüntüyü hafifletebilir.
    • Kına : Geleneksel İslam takaslarında kullanılır ve cilt üzerinde onarıcı etkiler sunar.

    Bu çeşitlilikler, hem doğal hem de İslami bir tedavi yaklaşımı sunmaktadır.

    Zihinsel ve Ruhsal Sağlığın Önemi

    Zihinsel ve ruhsal sağlık, genel sağlığın önemli bir parçasıdır. Sedef hastalarının stres yönetimi için belirli stratejiler kullanılması önerilmiştir. Bazı doğal kesintiler şunlardır:

    • Dua ve Zikir : İslam inancına göre dua ve zikir, ruhsal huzuru sağlar.
    • Tefekkür : Meditasyon benzeri bağlantıdır, zihinsel rahatlama sağlar.
    • Kur’an Okuma : Kur’an-ı Kerim, huzur ve sükunet verir.
    • Sadaka : Yardımseverlik ve sadaka vermek, ruhsal açıdan rahatlamaya yardım eder.

    Bu kırılmalar, İslam tıbbında hem ruhu hem de süreçlerinin yolları olarak görülür.

    İbadetler ve Maneviyatın Tedavideki Rolü

    İslam inancının, ibadetlerin ve manevi pratiğin sağlığa olumlu etkileri vurgular. Sedef hastalığının tedavisinde bu bağlamda dikkat edilmesi gereken unsurlar vardır:

    • Namaz: Günlük beş vakit namaz, kişinin stres ve kaygı düzeyini düşürür.
    • Dua: Dua, sedef hastalarının manevi olarak rahatlamasını sağlayabilir.
    • Oruç: Oruç, vücut detoksuna yardımcı olup bakım sistemini güçlendirebilir.
    • Kur’an Okuma: Manevi anlamda huzur sağlayarak stres seviyesini düşürebilir.

    Bunlar, tedaviyi destekleyip yaşam alanlarını değiştirebilir.

     Sedef Hastalığı ve Geleceği

    İslami tıpta sedef bitkisel tedavi, doğal ve bitkisel yöntemlerin kullanımı her geçen gün artmaktadır. Gelecekteki kadınların odaklanacağı bazı alanlar:

    • Bitkisel Tedaviler: Yeni bitkisel formüllerin zararlı, etkili karışımların geliştirilmesi.
    • Beslenme Düzenlemeleri: Sedef hastalarının diyetlerinde yapılan bilgisayar özellikleri incelemesi.
    • Psikolojik Destek: Manevi ve ruhsal destek yöntemlerinin tedavi oranlarının dağılımı.

    Gelecekte, bu kopyalanmalar daha fazla insanın doğal ve bütüncül yaklaşımlarla şifa bulmasına yardımcı olur